TÜİK, tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de toplam nüfusun 2012 yılı sonu itibariyle 75 milyon 627 bin 384 kişi olduğu belirtilerek, çocuk nüfusun ise 22 milyon 692 bin 174 kişi olduğu bildirildi. Birleşmiş Milletler tanımına göre ’0-17′ yaş grubunu içeren çocuk nüfusunun, 1935 yılında toplam nüfusun yüzde 45′ini, 2012 yılında yüzde 30′unu oluşturduğu kaydedildi.Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2012 yılında çocuk nüfusun yüzde 27,3′ünü ’0-4′ yaş grubu, yüzde 27,1′ini ’5-9′, yüzde 28,6′sını ’10-14′ ve yüzde 16,9′unu ise ’15-17′ yaş grubu çocuklar oluşturuyor. Bu oranların hem yıl hem de cinsiyet bazında önemli bir değişim göstermediği görülüyor.
ÇOCUK NÜFUSUN TOPLAM NÜFUS İÇİNDEKİ ORANI
Çocuk nüfus oranının 2023 yılında yüzde 25,7, 2050 yılında yüzde 19,1 ve 2075 yılında yüzde 17,6’ya düşeceği tahmin ediliyor.
Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanından 1965 yılına kadar uygulanan doğumları teşvik edici ve nüfus artırıcı (pronatalist) politikalar, çocuk nüfusun artmasına neden olduğu bildirildi. Gelişen sağlık ve yaşam koşulları nedeniyle, bebek ve çocuk ölümlerinde önemli derecede iyileşmeler yaşandı. Tüm bu gelişmeler 1970′li yıllara kadar çocuk nüfusun artmasını sağladı. Daha sonra yaşanan kentleşme, kadının eğitim düzeyinin artması, kadının çalışma hayatına aktif katılımı gibi gelişmeler doğurganlığın azalmasına, doğumların ileri yaşlara ertelenmesine, kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının düşmesine neden oldu. Bu değişimler, çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranının azalmasına neden oldu. Çocuk nüfustaki azalma eğilimi, nüfusun giderek yaşlanmakta olduğunu gösteriyor. Bu eğilimin süreceği varsayılırsa, toplam nüfus içindeki çocuk oranının önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde azalacağı, buna karşılık yaşlı nüfusun oranının artacağı kaydedildi. Diğer taraftan, Türkiye’de çocuk ve genç nüfus oranının hâla gelişmiş ülkelere göre oldukça yüksek seviyede olduğu bildirildi.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde çocukların toplam nüfus içindeki oranının 2010 yılında yüzde 19 olduğu belirtilirken, yine aynı yılda Türkiye’de bu oranın yüzde 30,8 olduğu açıklandı.Çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ülkelere göre incelendiğinde, 2010 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına yüzde 22,2 ile Frana’nın, en düşük çocuk nüfus oranına ise yüzde 16,5 ile Almanya’nın sahip olduğu görüldü.
ÇOCUK NÜFUSUNUN İL TOPLAM NÜFUSU İÇERİSİNDEKİ ORANI EN YÜKSEK OLAN İL ŞIRNAK
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey’e göre, çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı incelendiğinde, 2012 yılında en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan bölge yüzde 43,7 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olurken, Batı Marmara Bölgesi yüzde 22,4 ile en az çocuk nüfusa sahip bölge oldu.Çocuk nüfusun toplam il nüfusu içindeki oranı illere göre incelendiğinde, en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il Şırnak (yüzde 49). Şırnak ilini yüzde 48,3 ile Şanlıurfa ve yüzde 46,7 ile Ağrı izliyor. Çocuk nüfus oranı en düşük olan ilk 3 il ise sırasıyla Tunceli (yüzde 18), Edirne (yüzde 20) ve Çanakkale (yüzde 20,2) oldu.
Doğum istatistiklerine göre, 2011 yılında 1 milyon 237 bin 172 kişi doğum gerçekleşmiş olup doğan bebeklerin yüzde 51,47ü erkek, yüzde 48,6′sı kız. Doğum olayları yıl bazında incelendiğinde, cinsiyet bazında önemli bir değişim gözlenmiyor. 2011 yılı verilerine göre doğuşta cinsiyet oranı 105,7. Yani 100 kız çocuğuna karşılık yaklaşık 106 erkek çocuğu doğuyor.
AŞILAMA ORANLARINDA ÖNEMLİ GELİŞMELER GÖRÜLÜYOR
Bir çocuğun tam aşılı olabilmesi için bir doz BCG, üç doz DBT, üç doz IPV ve bir doz kızamık aşısı olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, BCG (tüberküloz) aşılama oranı 2006 yılında yüzde 88 iken bu oran 2011 yılında yüzde 95’e yükseldi.
2011 Nüfus ve Konut Araştırması verilerine göre, görmede zorluk yaşayan çocukların oranının yüzde 0,4, duymada zorluk yaşayanların oranının yüzde 0,3 olduğu tespit edildi. Üç ve daha yukarı yaştaki çocuklardan konuşmada zorluk yaşayanların oranı yüzde 0,6, yürümede, merdiven çıkmada veya inmede zorluk yaşayanların oranı yüzde 0,5, taşımada veya tutmada zorluk yaşayanların oranı yüzde 0,6 ve yaşıtlarına göre öğrenmede veya basit dört işlemi yapmada, hatırlamada, dikkatini toplamada zorluk yaşayanların oranının ise yüzde 1,3 olduğu bildirildi.
BEBEK ÖLÜMLERİ AZALIYOR
Türkiye’de bebek ölümlerinin yıllar itibariyle önemli ölçüde azaldığı görüldü. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölümü sayısı olarak ifade edilen bebek ölüm hızı, 2009 yılında binde 13,8 iken 2012 yılında binde 11,6′ya düştü. Bebek ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde bebek ölüm hızının daha yüksek olduğu görülüyor. 2009-2012 yılları arasında bebek ölüm hızı erkeklerde binde 14,6′dan binde 12,1’e, kızlarda binde 13’ten binde 11,1′e düştü.
ÇOCUK NÜFUSUN YÜZDE 5,9′U EKONOMİK İŞLERDE ÇALIŞIYOR Ekonomik faaliyette çalışan 6-17 yaş grubundaki çocukların istihdam oranı 2012 yılında yüzde 5,9 oldu. Çocukların yüzde 49,2’si ev işlerinde faaliyette bulunurken, yüzde 44,9’u çalışmıyor. İstihdam oranı, 6-14 yaş grubunda yüzde 2,6 iken 15-17 yaş grubunda yüzde 15,6 oldu. 6-17 yaş grubundaki erkek çocuklarda istihdam oranı yüzde 7,9 iken kız çocuklarda bu oranın yüzde 3,7 olduğu belirtildi. Çocukların yüzde 91,5’i bir okula devam ederken, yüzde 8,5’i okula devam etmediği tespit edildi.